Sosyalist Enternasyonal Başkanlar Kurulu Toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Filistin’deki katliamlara dünya, kâfi yansıyı vermedi. Filistin Devlet Lideri Sayın Mahmud Abbas ile yakın vakitte çok verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Filistin halkıyla dayanışma hislerimi paylaştım. Beni Filistin’e davet etti. Önümüzdeki günlerde Filistin’e ziyarette bulunacağım. Bu bahiste Prezidyum’a iki somut teklifim var: Gazze’de acil ateşkes sağlanması, insani yardımların geçişine müsaade verilmesi, rehinelerin özgür bırakılması hedefiyle Sosyalist Enternasyonal’ın Orta Doğu Komitesi, etkin teşebbüslerde bulunmalıdır. Ben bir sonraki toplantımızı bütün dünyaya ciddiyetimizi ve samimiyetimizi ilan etmek üzere Ramallah’ta yapmayı öneriyorum. Artık bu problemde temennileri bir yere bırakıp somut tavır almak durumundayız” dedi.
CHP Lideri Özel’in açıklamaları şöyle:
“Değerli dostlar, Sosyalist Enternasyonal’ın Prezidyum toplantısında, sizlerle birlikte olmaktan büyük memnunluk duyuyorum. Madrid toplantımızdan bu yana kıymetli gelişmeler yaşadık. Avrupa’nın bir ucu olan İngiltere’de İşçi Partisi, başka ucu olan Türkiye’de partimizin, tıpkı dünya görüşüne sahip iki parti olarak seçimlerden birinci çıkmasını son derece önemsiyorum. Lakin Avrupa’nın ortasında Portekiz, Fransa, Almanya üzere ülkelerde çok sağ partilerin tarihi yükseklikte oylar almasına da şahit olduk. Buna karşın Fransa’da gerçek ittifak siyaseti sayesinde, çok sağın iktidarının önüne geçilmiş olduğunu da kayda geçirmek isterim. Bu gelişmelerin yanında, Avrupa’ya yönelik göç baskısının yükselmesiyle Schengen uygulamasının sıkılaştığını, göçmen aksisi akımların ve şiddete varan olayların sayısının arttığını tasayla takip ediyoruz.
Türkiye, dünyada en çok sığınmacı barındıran ülkedir ve bu çok ağır bir yük. Bu durum ülkemizde pek çok ezaya yol açıyor. Lakin biz CHP olarak sığınmacı düşmanlığı yapmadan lakin sığınmacı yaratan yanlış siyasetlere karşı olduğumuzu ve bu bahiste geniş bir tavır sergilediğimizi tabir etmek isterim. Avrupa farkına varmalı ki Türkiye’yi sığınmacı sıkıntısıyla baş başa bırakırsanız, toplumu çok sağın ziyanlı siyasetlerine itmiş olursunuz. Birebir vakitte, ileride daha büyük bir sığınmacı tehdidiyle karşı karşıya kalırız. Ve bu Türkiye kadar Avrupa’nın da bir büyük sorunu haline gelir. Çok sağın yükselişi, hayat şartlarındaki kötüleşmelerden uzaklaştırarak yapay bir gündeme çekiyor ve toplumsal kutuplaşmayı gittikçe derinleştiriyor. Tıpkı anda hem sığınmacı problemiyle hem de çok sağın istismarıyla gayret vazifesi, işte bu salonda beden bulan bu büyük aileye aittir.
“MİLYARLARCA İNSAN YOKSULLUK İÇİNDEDİR”
Dünyadaki gelir adaletsizliği her geçen gün daha da derinleşmekte. En varlıklı yüzde 1’lik kesim, dünya servetinin neredeyse yarısını elinde bulundururken milyarlarca insan yoksulluk ve açlık içindedir. Bu sadece bir ekonomik sorun değil, toplumsal ve global bir adaletsizliğin temelidir. Bizim üzere partilerin en kıymetli misyonu, neoliberal siyasetlerin yarattığı adaletsizlikleri ortadan kaldırmaktır. Biliyoruz ki global ölçekteki eşitsizlikler giderilmeden dünyaya barış ve huzur gelmeyecek.
“AYŞENUR’A KARŞI SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMELERİDİR”
İsrail’in Filistin’e atakları neredeyse bir yıldır devam etmekte. Bugüne kadar Gazze’de 41 binden fazla insan hayatını kaybetti, üstelik bunun yarıdan fazlası bayanlar ve çocuklar. Amerika’dan Filistin’e giderek protestolara katılan, Türk ve ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi, İsrail askerlerince öldürüldü. ABD idaresi, İsrail karşısında kendi vatandaşının hakkını dahi korumamıştır, koruyamamıştır. Davetimiz; bu pasif hali terk etmeleri, mazeret üretmeyi bırakmaları ve Ayşenur’a karşı sorumluluklarını yerine getirmeleridir. Ayşenur’a karşı sorumluluklarını yerine getirmek hem bir Amerikan vatandaşına karşı sorumluluklarını yerine getirmenin yanı sıra, insanlığa karşı sorumluluğunu yerine getirmektir. Sosyalist Enternasyonal ise sol, sosyalist çizgide olan aktivist Ayşenur ve onun gibilere öncelikli olarak sahip çıkmalıdır.
“BİR SONRAKİ TOPLANTIMIZ RAMALLAH’TA YAPILMALIDIR”
Filistin’deki katliamlara dünya, kâfi yansıyı vermedi. Lakin bizleri umutlandıran çok değerli gelişmeler var. İspanya’daki Filistin büyükelçisinin misyona başlamasını ve İrlanda ve Belçika’nın da Filistin’i tanımasını büyük bir memnuniyetle karşıladık. Filistin Devlet Lideri Sayın Mahmud Abbas ile yakın vakitte çok verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Filistin halkıyla dayanışma hislerimi paylaştım. Beni Filistin’e davet etti. Önümüzdeki günlerde Filistin’e ziyarette bulunacağım. Bu hususta Prezidyum’a iki somut teklifim var: Gazze’de acil ateşkes sağlanması, insani yardımların geçişine müsaade verilmesi, rehinelerin hür bırakılması emeliyle Sosyalist Enternasyonal’ın Orta Doğu Komitesi, faal teşebbüslerde bulunmalıdır. Ben bir sonraki toplantımızı bütün dünyaya ciddiyetimizi ve samimiyetimizi ilan etmek üzere Ramallah’ta yapmayı öneriyorum. Artık bu sorunda temennileri bir yere bırakıp somut tavır almak durumundayız.
Sosyalist Enternasyonal’ın İsim Hoc Komite Toplantısını, şimdi eylül başındaki kurultayımız bünyesinde Ankara’da gerçekleştirdik. ‘Küresel ve Ulusal Sorular İçin İlerici Yanıtlar’ başlıklı toplantı sonucunda, Ankara Deklarasyonu’nu yayınladık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, yıllık toplantısını burada yapmaktadır. Lakin görüyoruz ki BM, ne Sürdürülebilir Kalkınma Maksatları gerçekleştirebildi ne global gelir dağılımında düzgünleşme sağlayabildi ne de başta Gazze olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki yerdeki çatışmalara da tahlil bulamadı. Geçen yüzyıldaki bir savaşın beş galip ülkesinin bu yüzyılın meselelerine tahlil üretmede tek yetkili olmasını ve veto hakkı üzere anlamsız ve çağ dışı bir hakkı hala kullanıyor ve sakınıyor olmalarını gerçek bulmuyoruz.
“AB GAYESİNE KARARLILIKLA YÜRÜDÜĞÜMÜZÜ TEYİT ETMEK İSTERİM”
BM’nin daha faal, daha demokratik ve daha adil bir yapıya kavuşturulması gerektiği artık bir mecburilik halini almıştır. CHP olarak, Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyeliğini hedefleyen tavrına verdiğiniz takviyesi çok önemsiyoruz. Bu manada, Bükreş’teki Avrupa Komitesi toplantısında yayınlanan bildiriyle bu gayretimize tam takviye verilmesi, bize Türkiye’de de güç kattı. Bu dayanak için ayrıyeten teşekkür etmek ve AB amacına kararlılıkla yürüdüğümüzü bir kere daha teyit etmek isterim.”