Kars’ın kazları özenle büyütülüyor

Yöre halkı için önemli gelir kaynağı oluşturan kaz yetiştiriciliği, Kars’ta oldukça yaygın yapılıyor.

Damızlık elde edilen yavru kazlar, nisan ayında yumurtadan çıktıktan sonra kasım ayına kadar titizlikle büyütülüyor.

Kazların yağlanıp lezzetli et tutması için çiftçiler de ailece gün boyu mera ve tarlalarda hayvanlarının peşinden koşturuyor.

Kazlar ihraç ediliyor

Sıcak havaya rağmen kazlarının bakım ve beslenmesini ihmal etmeyen yetiştiriciler, kışın kesimini yapacakları kazları yurdun dört bir yanına pazarlayacak.

Bu yıl 350 bin kaz kesime hazır hale getirilicek

AA’nın haberine göre, her yıl kaz sayısının arttığı kentte bu sene 350 bin kazın kesime hazır olması hedefleniyor.

Hasadı biten tarlalarda otlatılıyor

Kazların hasadı biten tarlalarda otlatıldığını söyleyen kaz yetiştiricisi Mürvet Şeyhan, hasat zamanı tarlaya düşen tohumların kazların besili olmasında önemli olduğunu belirterek “Kazlar ilkbaharda çıkmaya başlıyor, biz onları yemle besliyoruz. Büyüyene kadar özenle bakımlarını sürdürüyoruz. Baharda kazların ilaçlarını verdikten sonra yeşile çıkarıp otlatırız, küçük oldukları için güneşe çok dayanmaz fazla dışarıda tutmayız. Büyüdükleri zaman ise arpa, buğday tarlaları hasat edildikten sonra kazları alıp bu tarlalara otlatmaya götürürüz.” dedi.

Kar yağana kadar beslemeye devam ediliyor

Şeyhan kazlar kar yağana kadar buğday ve arpayla beslediklerini anlatarak, “Kazları kar yedikten sonra kesmeye başlıyoruz. Ete arpa buğdaydan sonra en çok lezzeti veren de kar. Kesilen kazların bir kısmını satıyoruz bir kısmını da eş, dost, akraba, misafire ikram ediyoruz. Tandırda çok güzel kızartması ve pilavı oluyor.” dedi.

”Kazlara bebek gibi bakıyoruz”

Başka bir kaz yetiştiricisi olan Tükezziban Pastutmaz ise kazlara yumurtadan çıktığı andan itibaren baktıklarını aktardı. Kazlara bakmak için erken saatlerde uyandıklarını dile getiren Pastutmaz “Kaz bizim için çok önemli. Hem satıyoruz hem de kışın kavılca pilavı ile tüketiyoruz. Yumurtadan çıkmasından itibaren resmen bir bebek gibi bakıyoruz. Şimdi de her gün meralarda otlatıyoruz. Etrafta kartal, tilki, kurt gibi hayvanlar var, telef etmesinler diye kazların yanında beklememiz lazım.” diye devam etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir