Üniversite kayıtlarının sonlanması ile birlikte öğrencilerin barınma sorunu bir kez daha gündeme gelirken, artan kira ve yurt ücretleri öğrencilerin yaşamını derinden etkiledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Eylül’de Ankara Mamak’ta düzenlenen 105 Yeni Yurt Binası Açılış Töreni’nde; “Şimdi buradan, aylık 250 lira ile 450 lira arasında değişen yurt ücretlerinde bu yıl da değişlik yapılmayacağının müjdesini paylaşmak istiyorum. Rakamlar apaçık ortadayken her kim yurtlar üzerinden, yurt kapasitesi üzerinden başka ülkeleri örnek göstererek bizi eleştiriyorsa ya cahildir ya art niyetlidir ya da öğrencilerimizi tahrik etmeye çalışan bir provokatördür” demişti.
KIZILAY’DA KIZ ÖĞRENCİ YURTLARINDA TEK KİŞİLİK ODA FİYATI 49 BİN LİRA
Ankara’nın merkezi Kızılay’da bir kız öğrenci için 9 aylık, dört kişilik oda fiyatı 40 bin lirayken; iki kişilik oda fiyatı 49 bin lira, tek kişilik oda fiyatı ise 49 bin 750 lira civarında. Ayrıca, her çamaşır yıkama başına 15-20 lira ücret talep ediliyor. Böylece; tek kişilik odada yaşayan öğrencinin ayda ödeyeceği ücret 5 bin 528 lirayı buluyor. Kızılay civarında bir yurtta kalmak isteyen erkek öğrenci için ise tek kişilik oda 10 aylık 80 bin lira, iki kişilik oda 70 bin lira, üç kişilik oda ise 61 bin lira ödemek durumda kalıyor.
BAHÇELİEVLER’DE ERKEK ÖĞRENCİ YURTLARINDA TEK KİŞİLİK ODA 70 BİN LİRA
Ankara’nın Bahçelievler semtinde ise, erkek öğrenci için 10 aylık tek kişilik oda fiyatı yaklaşık 70 bin, iki kişilik yaklaşık 50 bin lira, bodrum katında olan dört kişilik odalar ise yaklaşık 29 bin lira. Ayrıca yine her çamaşır yıkama başına 15 lira isteniyor. Bahçelievler’de yer alan bir kız öğrenci yurdunda ise tek kişilik odalar 10 aylık 75-80 bin lira arasındayken, iki kişilik oda 65 bin civarında. Ayrıca söz konusu kız öğrenci yurdunda ise çamaşır yıkamak isteyen bir öğrencinin makine başı 20 lira ödemesi gerekiyor.
Kiralık dairelerde ise, öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı Cebeci Mahallesi’ndeki 65 metrekare 2 artı 1 dairenin fiyatı 4 bin TL iken; yine Cebeci Mahallesi’nde bulunan ikinci kattaki 3 artı 1 bir daire fiyatı 5 bin TL, birinci katta yine 3 artı 1 dairenin fiyatı da 6 bin TL.
Geçen yıldan beri ücretsiz yurt ve üniversitelerde ücretsiz yemek talep eden ‘Yurtsuzlar’ grubu söz konusu kira ve yurt fiyatlarına tepki gösteriyor. “Biz üniversiteliler haksız yere yapılan kira ve yurt zamlarına mecbur değiliz!” diye belirten ‘Yurtsuzlar’ üyesi Hacettepe Eczacılık Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Zuhal Ayva, ANKA Haber Ajansı’na şöyle konuştu:
“KYK YURTLARI ÖĞRENCİLERİ YETERİNCE BARINDIRAMADIĞI İÇİN ÖZEL YURTLARA VEYA TARİKAT YURTLARINA MAHKÛM EDİLİYORUZ”
“Barınma krizi bu yıl da geçtiğimiz yıl da ‘Yurtsuzlar’ adına çalışma yapmıştık. Barınma krizi inanılmaz derecede patladı hem üniversitelerin niteliksizleştirilmesi, barajın düşmesi hatta bu yıl tamamen ortadan kaldırılması ile beraber üniversiteye gelen öğrenci sayısında inanılmaz bir artış oldu ama buna rağmen KYK kapasiteleri asla artırılmadı, artırıldığı söyleniyor. 800 bin kapasite var şu an KYK yurtlarında ama Türkiye’deki öğrenci sayısını karşılayan bir şey değil. Sadece Ankara’da 900 binden fazla öğrenci var ve KYK yurtları öğrencileri yeterince barındıramadığı için özel yurtlara veya tarikat yurtlarına mahkûm ediliyoruz aslında. Özel yurtlar fahiş fiyatlı. Tarikat cemaat yurtlarında da ucuzluk ile cezbetmeye çalışıyorlar öğrencileri fakat orada hayatlarımıza müdahale ediliyor, özel alanımız kalmıyor. Hatta geçtiğimiz yıl iki tane arkadaşımızı kaybettik orada; Mehmet Sami Tuğrul ve Enes Kara. Mehmet Sami Tuğrul Alim-Der yurdunda çok kötü bir şekilde öldürüldü; Enes Kara’da intihar etti.
“KYK YURTLARINDA YEMEĞİMİZİN ÜCRETİNİ KARŞILAYAMADIĞIMIZ BİR DURUM SÖZ KONUSU”
Onun dışında KYK yurtlarında bu yıl kapasite artırıldı fakat, nasıl artırıldığını konuşacak olursak odalara ranza eklendi. Odalardan çalışma masaları çıkarıldı hatta dün Tekirdağ KYK yurdundan bir görüntü geldi. Çalışma odalarını tamamen kaldırıp içeriği 12 kişilik bir oda haline getirmişler. Bu bildiğiniz koğuş düzlemi demek. Çünkü öğrenciler için asla yaşanabilir insanca bir alan değil. Bizim özel alanımız yok yurtlarda. Onun dışında KYK yurtlarında fiks menü uygulamasına geçildi. Hatta dün buna dair bir eylemimiz oldu. Fiks menü uygulamasıyla beraber öğrencilerin herhangi bir yemeği seçme hakkını… Çünkü vegan ve vejetaryen öğrenciler var yurtlarda. Bu ortadan kaldırılmış oluyor. Yemekler zaten hijyenik değil; geçtiğimiz yıllarda buna dair çok fazla çalışma yapılmıştı. Bununla beraber KYK yurtlarında yemeğimizin ücretini karşılayamadığımız bir durum da söz konusu.
“MAMAK’TA, 2 ARTI 1 EVDE ÜÇ KİŞİ KALIYORUZ VE EVİN BİR ODASI BOYDAN BOYA KÜF”
Onun dışında öğrenci evlerine dair konuşacak olursak, emlakçılar ve ev sahipleri bu konuda çok acımasızlar bize karşı. Benim şu an oturduğum ev şehrin dışında, Mamak’ta, 2 artı 1 evde üç kişi kalıyoruz ve evin bir odası boydan boya küf. Zemin kattayız, güvenliğimiz yok; apartmanın dış kapısı bile kapanmıyor. Ona rağmen 2 bin liraya ev bulabildik. Onun dışında şehre yakın, güvenli, katta bir ev istediğimiz takdirde 3 bin liranın üstünde bir fiyat gösteriliyor direkt. Bu asla karşılayabileceğimiz bir şey değil. Bütün üniversiteli arkadaşlardan gördüğüm şeyde şu: 3 artı 1 evde dört-beş kişi kalıyorlar, kirayı bölüşebilmek adına. Bu da aslında çok içler acısı bir durum. Çünkü biz buraya çeşitli hayallerle geliyoruz hem kendi hayatımızı kurmak hem de gerçek bilgiyi üretmek, kampüslerde bir üniversiteli hayatı yaşamak için geliyoruz. Fakat bunu asla yaşayamadığımız, üniversitelerde bizim kendi alanımızın, kampüsümüzün daraltıldığı, gerçek bilgiyi üretemediğimiz sadece iktidarın istediği şeyleri ürettiğimiz bir durum var. Bununla yaşadığımız hayal kırıklığı ile birlikte ekonomik krizi iliğimize kadar hissediyoruz. Okul yemekhanelerimize yapılan zamlardan tutalım, ders notlarımıza kadar hiçbir şeye erişemediğimiz bir durum söz konusu.
Bu yıl KYK yurdunun çıkmadığı, herhangi bir ev bulamadığı için okula gelemeyen çok fazla arkadaşımız var ve bunların başında aslında kız arkadaşlarımız ve LGBTİ artı arkadaşlarımız var. Çünkü insanların zaten ‘kız kısmı okumaz’ sözünden gelen, çok çirkin bir biçimde böyle bir tutumu da varken kız arkadaşlarımızın, ev içinde emeğinin sömürüldüğü bir durum var. Bilgi rüetim sürecinden tamamen koparıldıkları ve kendi hayatlarını kuramadıkları, ailelerden özerk bir yaşam oluşturamadıkları bir durumda var. Bunun içinde mücadele ediyoruz aslında.
“KYK BURSUM 850 LİRA; HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YEMEKHANESİNDE YEMEK YEDİĞİMDE AYLIK YEMEK GİDERİM 1200 LİRA”
Geçtiğimiz yıldan bu yana çok yoksullaştırıldığı ve bütün hakların elinden alındığı bir durum var, şu an ülke profilini gördüğümüzde. Ankara Üniversitesi’nde bugün hiçbir yerde yayınlanmadan yemek 4 liradan 6 liraya çıktı; geçtiğimiz yılda yüzde 50 zam yapılmıştı. Hacettepe Üniversitesi de keza öyle. Üniversitelerdeki bu yemek zammını kesinlikle kabul etmiyoruz. Devlet üniversitelerinde özellikle yemekler ücretsiz olmalıdır, bu da bizim temel bir hakkımız. Bununla beraber aç kalan zaten çok fazla öğrenci var şu an Türkiye’de. Evine yemek alamayandan tutalım, pirincin kilosu olmuş 40 lira. Pilav bile yiyemeyeceğimiz bir durum var şu an ülkede. Buna dair de yine aslında sadece belediyelerin yaptığı çalışma yeterli değil; öğrenciler için farklı bir şey yapılması gerekir. Kampüslerdeki yemekhanelerin ücretsiz olması gerekir bizler için. Günde 6 lira; yemek ücretimizi şu an KYK bursumuz karşılamıyor. Her gün ben sabah, öğle, akşam yemek yediğim takdirde, KYK bursum 850 lira; Hacettepe Üniversitesi yemekhanesinde yemek yediğimde aylık yemek giderim 1200 lira. Karşılamıyor KYK bursum. Tek talebimiz KYK bursunun artırılması değil aslında, bu yeterli bir şey değil. Bununla beraber kredi verilen çok fazla öğrenci var Türkiye’de. Kredi uygulanmaması gereken bir şey. Ben kredi alıyorum, bunu ben nasıl ödeyeceğim? Üniversiteye başladığım günden itibaren geleceğe borçlu devam ediyorum şu anda. Fakülteyi bitirdiğim dakikadan itibaren borçlu bir şekilde hayatıma devam ediyorum. Bu da doğru bir politika değildir; üniversitelileri borçlandırmak, geleceksizleştirmek onların geleceğe dair umutlarını çalmışlarken daha fazla sürdürmek yapılmaması gereken bir şeydir.”